Kendi içinizdeki meczupla tanışın

Seyit Lütfullah: Meczupluk ile Dahilik Arasındaki İnce Çizgi

Bir trende seyahat ederken, cam kenarına yaslanıp dışarıyı seyretmek, insanın düşüncelerini başka diyarlara taşıyan bir eylemdir. Ağaçların hızla geride kalmasına şahitlik ederken, insanlık tarihinde iz bırakan dehaların hikayeleri zihinde canlanır. Metalik tıkırtılar eşliğinde ilerleyen tren, insanoğlunun serüvenini düşlerle süsler. Meczupluk ile dahilik arasındaki ince çizgiyi merak ettiniz mi hiç? Belki de bu kavramlar birbiriyle iç içedir.

İşte bu sorunun cevabını aramak için edebiyat dünyasına göz atmak yeterli olabilir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ölümsüz eseri Saatleri Ayarlama Enstitüsü, moderniteye dair derin bir bakış sunar. Romanın baş karakteri Hayri İrdal ve onun etrafındaki karakterler, sıradan ile olağanüstü arasında ince bir çizgide dolaşır. Ancak, bu çizgiyi en iyi aşan isimlerden biri, hiç şüphesiz ki Seyit Lütfullah‘tır.

Seyit Lütfullah, romanda dikkat çeken tavırları ve eğlenceli diyalogları ile okuyucuların gönlünde taht kurar. Ancak bu mizahi duruşunun altında zekice bir derinlik yatar. Bilgece sözleriyle düşündüren Lütfullah, zaman ve insan ilişkisi üzerine düşündürür. Bir zamanlar bozuk bir saat için söylediği, “Bu saat durmuyor; yalnızca ne zaman duracağını kendisi seçiyor.” cümlesi, aslında derin bir eleştiri barındırır.

Lütfullah’ın mizahi tavrı, onun meczupluğunu vurgular. Ancak yakından bakıldığında, bu meczupluğun ardında keskin bir zeka yattığı fark edilir. Saatler üzerinde yaptığı çalışmalar, aslında zamanın sorgulanması anlamına gelir. “Saatler çalışsın diye biz kendimizi durduruyoruz,” diyerek, hayatın kısıtlayıcı yapısına karşı çıkar.

Lütfullah, diğer karakterlerden farklı bir konumda bulunur roman boyunca. Bu farklılık, toplumun kurallarına meydan okuyan tutumundan gelir. Saat tamirinde kullandığı benzersiz yöntemler, başta tuhaf karşılanır ancak sonuçlar onun dehasını gösterir. Saatler, onun dokunuşuyla eskisinden daha iyi çalışır hale gelir.

Lütfullah’ın karakteri, Tanpınar’ın toplumsal eleştirisinin bir yansımasıdır. Toplum, genellikle farklı olanı anlamak yerine yargılamayı tercih eder. Oysa kişiler Lütfullah gibi, toplumun farkına varamadığı gerçekleri gösterir.

Bir toplantıda zamanı sorgulayan Lütfullah, “Zamanı ölçmek için saate ihtiyacımız varsa, biz çoktan kaybetmişizdir,” der. Bu sözler diğer karakterleri güldürse de, insanların zaman baskısına karşı önemli bir mesaj verir.

Tanpınar’ın ustalıkla tasvir ettiği Lütfullah, meczupluk ile dahilik kavramlarının nasıl iç içe geçebileceğini gözler önüne serer. Lütfullah, sadece bir meczup değil aynı zamanda derinlikli bir zekâdır. Zamanın ve insanın mahiyetini anlayabilen bir karakterdir.

Lütfullah’ın zaman anlayışı, aslında yaşama bakış açısını yansıtır. Zamanın insana karşı baskısını reddeder ve hayatın akışını kabul etmenin önemini vurgular. “Bir saat bozuldu diye dünya dönmeyi bırakmaz,” diyerek, yaşamın akışına teslim olmanın gerekliliğini ifade eder.

Belki de çevremizde de Lütfullah gibi karakterler vardır. Bizim için garip gelen sözlerinin altında genellikle derin bir gerçek yatar. Bu kişileri anlamaya çalışmak yerine, genellikle dışlarız. Hâlbuki Lütfullah’ın hikâyesi, aslında cesaretin bir yansıması olan meczupluğun derinliklerine işaret eder.

Meczupluk ile dahilik arasındaki farkı anlamak için, sıradan algılarımızı sorgulamamız gerekir. Sıradışı düşünen insanlar, genellikle toplum tarafından dışlanır ya da yanlış anlaşılırlar. Ancak onlar, yeni fikirlerin kapılarını aralayan insanlardır.

Belki siz de geleneksel düşüncelere karşı çıkmanız nedeniyle eleştirildiniz. Ya da fikirlerinizi ifade etmekte tereddüt ettiniz. Ancak unutmayın: Büyük fikirler, cesareti olanlarla gerçekleşir.

Lütfullah gibi karakterler, meczupluk ile dahilik arasındaki ince çizgiyi anlamamıza yardımcı olur. Önemli olan, bu çizgiyi aşmaya cesaret edip etmeyeceğimizi belirlemektir. Bu nedenle size bir soru bırakıyorum: Bir meczubu anlamak için ne kadar dahi olmaya hazırsınız?

Seyit Lütfullah’ın bize miras bıraktığı, delilik olarak görülen fikirlerin aslında geleceğin kurtuluşu olabileceğidir. İçinizdeki farklılığı keşfedin, çünkü meczupluk ile dahilik arasındaki farkı gösterebilecek olan sabır ve zamanın gücüdür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir